25 Haziran 2010 Cuma

Bihter ile Behlül ve günümüz erkekleri

Esaslı bir vedaydı dün geceki Aşk-ı memnu finali. Detaylandırılabilecek yerler olmasına ramen bol gizli mesaj taşıyordu son 20 dk.daki her sahne...

Behlül yıllar öncesine ait bir karakter olmasına ramen ; "Piçlik" adı altında bir sürü genç kızı bir çırpıda kullanıp atan, bu kızların hayatlarını mahveden, arada denk gelirse aşık olan fakat "karizmasına" leke gelmemesi ve o aşkın yükünü taşıyacak gücü olmaması sebebiyle bir var bir yok görünen günümüz erkeklerine ne de çok benziyor değil mi? Bu erkekler hiç düşünmezler annelerinin de birer kadın olduğunu, bir kadının kalbi kırıldığında nelere mal olabileceğini...Her ne olursa olsun bir kadın aşık olduğunda bütün dünyası durur. Kalbi "O"nu haykırarak atar, gözünden akan her damla yaş yeni bir yara açar kalbinde. Oysa bu futursuz erkeğimiz kaypaklığından başka birinin kollarına atar kendini. Bir kalpten kaçarken, onlarcasını kırar bir anda. Kadın aşkı için hiç yere gururunu, onurunu, bütün itibarını ayaklar altında alır. Gerekirse bütün dünyaya savaş açar ama erkeğimiz bir balık gibi kadının ellerinin arasından kayıp gider.

O herşeyin bittiği anda , herşeyin sona erdiği anda bile bu zayıf erkek yenilmeye ve kaçmaya mahkumdur. Şekli ve kendine yarattığı bu balon hayat tek bir iğne dokunuşuyla patlamaya mahkumdur.

Bu hikayelerin hepsi sonunda mutsuz bitmiyor. Bither gibi ölüme yenik düşenler olduğu gibi, aşkını kalbinden söküp atan ve gerçekten o kalbi hakedene vermek için bekleyenlerde var.

Bu dünyada mutlu olmayı en çok elindeki yaramaz çocuğun uslanmasını bekleyip, yıllarını bu uğurda verip, bir gün gerçekleri kabul edip kendini zincirlerinden arındırmış ve yeni bir hayata yelken açmış güçlü kadınlar hak ediyor.

Ve her ne yaşanmış olursa olsun dimdik ayakta yine iyiler kalıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder